Pages

Sunday, January 20, 2013

Blue town of Morocco - Chefchaouen

On the way to Tangier from Fes, we stopped at the blue town of Morocco. I was just dying to see this place for such a long time, and at the same time worried that it would not meet my expectations..

Fez'den Tanca'ya gittiğimiz gün yolda Fas'ın mavi şehri Chefchaouen'e uğradık. Burayı o kadar uzun zamandır görmek istiyordum ki, bir taraftan da beklentilerimi karşılamaz diye endişeleniyordum da...



Founded in 1471 by a descendant of a Prophet Mohammed as a stronghold in the fight against the Portuguese Chefchaouen considered as an holy town by the Muslims of Morocco.. However the city earned its reputation with its blue walls thanks to its Jewish heritage.

1471 yılında, Hz. Muhammed'in soyundan gelen biri tarafından Portekizlilerle yaptığı savaşta sığınak olarak inşa edilen şehir, Faslı Müslümanlar tarafından yüzyıllardır kutsal bir şehir olarak kabul ediliyor. Ancak şehre bugünkü ününü getiren mavi duvarları ise Yahudi geçmişine borçlu..





The day started with heavy rain and as we climbed the Rif mountains it intensified but with luck it gave us a 2 hours break when we reached the city. The women from the tribes of the Western Rif mountain were setting their small market at the entrance of the old town. It was a great and colorful scene but very hard to photograph as Moroccan people mostly do not like their photos taken..

Gün sağanak halinde yağan yağmurla başlamıştı ve biz Rif dağlarına tırmandıkça şiddetini arttırarak devam etti. Ancak şansımıza şehre ulaştığımız anda iki saat kadar mola verdi. Eski şehrin girişinde Rif dağlarındaki köylerden gelen kadınlar küçük pazarlarını kurmuşlardı. Öylesine harika ve renkli bir manzaraydı ki. Ancak Fas'lılar genellikle fotoğraflarının çekilmesinden hiç hoşlanmadığı için, fotoğraflanması da bir o kadar zordu..







Then we wandered in the narrow blue streets of the town and took hundreds of photos. Every street, every corner openned a new shade of blue in front of us. It is definitely a paradise for photographers, and did it meet my expectations:YES, YES,YES...

Daha sonra şehrin mavi ve daracık sokaklarında dolanmaya başladık ve yüzlerce fotoğraf çektik. Her sokak, her döndüğümüz köşe, bizi mavinin farklı bir tonunu sunuyordu. Fotoğrafçılar için kesinlikle bir cennet..Peki sonuçta benim beklentilerimi karşıladı mı?? EVET, EVET, EVET..


















9 comments:

  1. Amazing photography Sahideki! I see a painting in every one of them! That must have been a wonderful experience. I like your new blog layout.
    Jennifer

    ReplyDelete
  2. What a wonderful place. Thank you for posting the beautiful photos so we could go along with you.

    ReplyDelete
  3. Makes me want to start throwing blue pigments around the back streets of Bodrum.

    ReplyDelete
  4. Fantastic such a blue city district and most people seem to walk in traditional clothing. As a toruist, did you feel comfortable, were you acepted.

    Greetings,
    Filip

    ReplyDelete
  5. After a long day, what a pleasure it is to look at your photos. Thank you (and hubby too).

    ReplyDelete
  6. sence fas'a gitmek için en güzel ay hangisi??

    ReplyDelete
    Replies
    1. İlkbahar ayları daha güzel derler ama ben ilk kez Mart ayında, sonuncusunda da Kasım'da gittim, Tanca'da yakalandığımız çok kötü bir yağmur hariç hava gezmek için çok iyiydi..

      Delete
  7. My God the pictures are just fab the re has Been a lot since i dont make comments on your blog but I always remember You and see your pics!!! This place is just amazing

    ReplyDelete
  8. Film stüdyosu gibi ! İnanılmaz kareler yakalamışsınz! Çok başarılı ! bende gitmek istiyorum hemde çok ,hindistan cüba mısır ve peru ayrıca nepali ve ürdündeki petra tapınagını görmeden bu dunyadan göçüp gitmemeliyim.

    ReplyDelete

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin